Trend kavramı... Teknik analizin Charles Dow’dan bu yana pek değişmeyen varsayımında, piyasadaki fiyatların belirli trendleri izlediği kabul edilir. Bu yüzden trendler, fiyatların olası gelecekteki yönünü tahmin etmeye ve piyasanın doğru tarafında olabilmeye çalışan bir teknik analist açısından da büyük bir öneme sahiptir. Hatta teknik analistin tüm çabasının ve kullandığı yöntemlerin bu trendi bulmaya ve daha ne kadar süre ile devam edeceğini tahmin etmeye yönelik olduğunu söyleyebiliriz. Dow’dan yana değişmeyen bir diğer şey de, yükseliş ve düşüş trendlerinin tanımıdır. Bu klasik tanıma göre, bir yükselen trendden söz ediyorsak fiyat salınımları sonucunda oluşan her bir tepenin bir önceki tepenin üzerinde, her bir dibin de bir önceki dibin üzerinde olduğu bir oluşum söz konusu demektir. Bu, fiyatların yükselme arzusuna işaret etmektedir. Fiyat hareketlerindeki her bir dip ve tepenin bir önceki dip ve tepelerin altında oluşması ise, bir alçalan trendin var olduğunu ve fiyatlar üzerindeki satış baskısıyla, gevşeme eğiliminin devam ettiğini gösterecektir. Yine klasik analizdeki trend çiziminde, kendini yükselen tepeler ve dipler ile gösteren bir yükseliş trendini oluşturmak için bize lazım olan ilk şey iki adet belirgin diptir. Burada yükseliş trendinin eğimi de yükselen dipler nedeniyle doğal olarak pozitif olacaktır. İlk iki dibin bir çizgi yardımıyla birleştirilmesinin ardından, çizginin sağa doğru devamı kontrol edilir. Çizgimizdeki ilk iki teğet noktası trendi tanımlamak için yeterli olsa da, bizim sağ tarafımızda bulmamız gereken en azından üçüncü bir teğet noktasıdır. Üçüncü bir teğet noktasının bulunmasıyla ise trend artık onaylanmış demektir. Bu onay trendin kendini devam ettirme eğiliminde olduğunu göstermesi açısından çok önemlidir. Bundan sonra gelecek olan yeni teğet noktaları ise trendin gücünü arttırmakla ilgili olacaklardır. Bu yükseliş trendi üzerinde oluşacak her dip, piyasanın yukarı yönlü hareketin devamına ve trend çizgisinin kırılmayacağına olan inancının kuvvetlenmesine neden olacaktır. Alçalan tepe ve dipler ile karşımıza çıkan düşüş trendlerinin çiziminde gereken şey ise, yükseliştekinin aksine iki adet belirgin tepedir. Burada da düşüş trendindeki alçalan tepelerin doğal sonucu, birleştirdiğimiz iki tepenin ortaya çıkaracağı çizginin negatif eğimli olmasıdır. Yine sağa doğru uzattığımız bu çizgi üzerinde bulmaya çalıştığımız ise üçüncü bir teğet noktasıdır ki, tanım gereği teğet olan ilk iki tepenin ardından onay bu üçüncü teğetin oluşmasıyla verilmiş olacaktır. Onaylanan bu düşüş trendi üzerinde oluşacak her yeni teğet tepe ise piyasanın aşağı yönlü hareketinin devam edeceğine ve trend çizgisinin kolay kırılmayacağına olan inancı arttıracaktır. Ancak klasik analizin klasik yaklaşımları ile tanımladığımız trend, bu haliyle bile hala yatırımcılar açısından tam anlamıyla kullanılabilir olmaktan çok uzaktır. Trendin kelime anlamı olan eğilim, her ne kadar piyasanın gitmekte olduğu yönü göstermek için kullanılıyor olsa da eğer sağlam sinirlere sahip biri değilseniz var olan trendin içinde oluşan salınımlar sırasında olmadık hataları yapmanız da kaçınılmaz olmaktadır. Kaldı ki, ileriki kısımda da göreceğiniz gibi doğru bir trend analizi ile, trendin başı ile sonu arasındaki potansiyel marjı yakalamaya çalışan uzun vadeli bir yatırımcıdan çok daha fazlasını kazanmak da her zaman mümkündür.
|