Teknik analize giriş... Her ne kadar teknik analizin algılanış biçimi falcılıkla karıştırılarak analiz sonuçlarına bir çeşit kehanetmiş gibi bakılıyor olsa da, teknik analiz, asla olacak olanı söyleme iddiasında olmamıştır. Doğrudan insan psikolojisi üzerine kurulu olan teknik analizin amacı, yatırımcıların hangi durumlar karşısında hangi hataları tekrarlama eğiliminde olduklarını bulabilmektir. Geçmişteki fiyat hareketlerinin sorgulanma sebebi ise, o fiyat hareketleri olurken yatırımcı eğilimlerinin ne yönde değiştiğini görebilmektir. Çünkü benzer fiyat hareketlerinin sonlanışlarının da benzerlikler içermesi, yada daha doğru bir deyişle, fiyat hareketlerine yatırımcıların verdiği tepkilerin örtüşmesi, aynı oluşumlarla karşılaşan bir analiste olası gelecek senaryolarında yardımcı olabilecektir. Bu açıdan bakıldığında, geçmiş deneyimlerin olası geleceklerin tahmininde kullanılması, yalnız hisse senetlerinin ve trade edilebilir malların analizi ile sınırlı değildir. Çünkü teknik analizi, “ geçmişin verileri ışığında bugün olmakta olanı yorumlayarak olası gelecekleri tahmin etmeye çalışmak “ olarak tanımladığımızda, aslında hayatımızın her anında bunu yapmakta olduğumuzu da kabul etmemiz gerekecektir. Örneğin, fırtınalı bir şafakla kalkan ve çıkmayı düşündüğü sefer için havanın nasıl olacağını kestirmeye çalışan bir balıkçı olduğunuzu düşünün. Son birkaç gündür kötü giden havalar yüzünden açılamamış, kıyıda denizin sakinleşmesini beklemişsinizdir. Şu an ise karşınızda, kayalıkları döven ve durulmaya niyeti olmayan hırçın bir deniz vardır. İşte, yukarıdaki şartlar altında bir balıkçı olarak o gün için vereceğiniz denize açılıp açılmama kararınızla, bir yatırımcı olarak birkaç gündür düşüş eğiliminde olan ve bu sabah açılışta da satış baskısının sürdüğü bir piyasada vereceğiniz pozisyon açma yada açmama kararlarınız arasında hiçbir fark yoktur. O sabahki kötü havayı gören balıkçı, doğrudan klasik yöntemlere yani geçmişteki deneyimlerine başvurabilir. Daha önce de böyle havalarla karşılaşmış ve böyle havalarda çıkılan seferlerin kötü sonuçlar doğurabileceğini görmüştür. Tıpkı daha önce de böyle piyasalarda alım yapan yatırımcımızın uğradığı zararları hatırlaması gibi. Yada balıkçımız gördüklerinin biraz daha modern analizlerle onaylanmasını da isteyebilir. Kötü havanın düşük barometre değerleri olduğunu biliyor ve teknesinde daima çalışır durumda bir barometre bulunduruyor olabilir. Hatta hava durumu tahmininde daha bilimsel yöntemler kullanarak, meteoroloji uydusundan alınan uydu fotoğraflarını da kullanıyor olabilir. Ancak analizlerinde hangi yöntemi kullanırsa kullansın tüm veriler toplandığında başvuracağı yegane şey, geçmiş deneyimleri yani “ geçmişte böyle durumlarda olmuş olanın, kendini şu anda da tekrar edebileceği “ bilgisidir. Doğaldır ki, daha önce de havanın aniden değişip, barometrenin sanki biraz önce o değerleri göstermiyormuşcasına hızla yükseldiğine yada uydu fotoğraflarında gördüğü bulutların yön değiştiren rüzgarlarla dağılıverdiklerine de tanık olmuştur. Ancak bu, hiçbir zaman bu yöntemlerin bilimsel bir yanı olmadığı, yada kullanılmalarıyla kullanılmamaları arasında yarar açısından bir artı değer oluşmadığı anlamına gelmemektedir. Çünkü ne barometre, ne de uydu fotoğrafları gelecekte ne olacağını söylemek için değildir. Tıpkı kullandığımız teknik analiz yöntemlerinden herhangi birinde olduğu gibi, onlar da sadece olmakta olanın ne olduğunu görmemiz ve olası geleceklerin nasıl şekillenebileceğini tahmin edebilmemiz içindir. Teknik analizin anlamı... Teknik analiz, diğer tüm verilerin ( şirket ve sektör bilgileri, ekonomik veriler vb. ) bir kenara bırakılarak, yalnızca fiyat verilerinin dikkate alındığı bir analiz yöntemidir. Teknik analiz açısından şirket bilançolarında nelerin olduğu, sektörel bazda nelerin değiştiği yada ekonomik verilerin ne yöne gittiğinin bir önemi yoktur. Teknik analistin tüm dikkati fiyatlara, daha doğru bir deyişle senedin arz ve talebi üzerine odaklanmıştır. Firmanın değil, senedin performansı önemlidir.
|