Stoploss kavramı... Özellikle son yıllarda borsa ile ilgili hemen hemen her konuda sıkça karşılaşmaya başladığınız stoploss, doğru kullanıldığında tek başına bir sistem olabilme ve beklenmeyen gelişmelerden en az zararla kurtulabilmeyi sağlama konusundaki başarılarına rağmen değeri yeterince anlaşılamayan, değerini anlayanlar tarafından da yeterli verimlilikte kullanılamayan bir kavramdır. Stoploss’un kelime anlamına baktığımızda kullanıcıları tarafından genel olarak “ zarar kesme “ anlamında kullanıldığını görürüz. Bu, fiyatların düşmesi durumunda daha fazla kaybı önlemek amacıyla satış yapmak demektir. Yani alınmasının ardından zarar ettiren bir senetten kurtulmak anlamındadır. Bu şekliyle kullanılan stoploss stratejisinde, alım sırasında yada daha almadan önce bir stoploss seviyesi, yani kabul edilebilecek zarar miktarı belirlenir. Bu miktar yüzde 3, 4, 5 vs şeklinde oransal olarak belirlenebileceği gibi 3, 4, 5 vs. kademe şeklinde de belirlenebilir. Olası yanlış tercihlerin olası kayıplarını minimize etmeği amaçlayan bu tür bir stop loss da, yandaki şekilde siyah noktayla gösterilen fiyat seviyesinden yapılan bir alım sırasında daha önceden belirlenmiş bir oranda aşağıya stoploss seviyesi konur. Gerçekleştirilen alımın ardından şeklimizde kesikli çizgilerle gösterilen bu stoploss seviyesine doğru bir düşüş yaşanması, yatırımcı açısından kendi ölçülerinde kabul edilebilir olsa da “ dikkatli ol “ anlamındadır ve bu seviyenin üzerindeki her fiyatta senet elde tutulacaktır. “ Sat “ sinyali ise fiyatların gevşemeyi sürdürerek bu seviyeyi aşağıya kırmasıyla verilecektir. Bu noktada stoploss seviyesi, daha büyük bir zarardan kaçınmak amacıyla zararın kabullenilerek satımın yapıldığı, başka bir deyişle zararın sineye çekildiği seviyedir. Stoploss’un sıkça kullanılan bir diğer şeklinde ise, var olan oldukça önemli bir destek seviyesinin kırılmasının ve bu kırılmanın ardından bu seviyenin altındaki fiyatlarda senette olunmamasının gerektiği anlatılmak istenir. Bir önceki klasik stoploss anlayışından türetilen bu alt kavram aslında destek dirençler konusunda gördüğümüz desteklerin kullanımının stoploss kavramına atıfta bulunularak yapılmasından başka bir şey değildir. Daha çok, yorumcuların var olan desteğin önemini belirtmek, kırılması durumunda fiyatların daha aşağılara gideceğini anlatmak için kullandıkları bu tarz bir stoploss’un, doğal olarak maliyet kavramıyla da bir ilgisi yoktur. Bu yüzden herhangi bir görsel yada yazılı yorumda bahsi geçen bir stoploss seviyesinin anlamı, sizin maliyetlerinizden bağımsız olarak, fiyatların bu seviyeye yaklaşması durumunda “ dikkatli ol “, gevşemenin devam ederek desteğin kırılması durumunda ise “ sat “ anlamındadır. Unutmayın ki borsada karşılaşılan kayıpların ve dramların kaynağı yanlış açılan pozisyonlar değil vaktinde kapatılamayan pozisyonlardır. Hareketli stoploss... Biraz önce verdiğimiz stoploss tanımları her ne kadar klasik analizdeki stoploss mantığına uyar görünseler de, oldukça dinamik olan fiyat hareketlerinin yalnızca zararın büyümesini önleme ve zarar kesme yönüne hitap ediyor olmaları nedeniyle yeterince verimli kullanılamamaktadır. Bu tek yönlü bakış açısından bizi kurtararak fiyatların her türlü hareketine uyum sağlayan ve fiyat hareketlerinin her anında stoploss kavramının ruhuna sadık kalan yöntem ise “ hareketli stoploss “dur. Stoploss’a bu şekilde bir bakış açısı, öncelikle bizi başlangıçta verdiğimiz ve genel stoploss tanımı olarak bilinen “fiyatların düşmesi durumunda daha fazla kaybı önlemek amacıyla yapılan eylem “den, “kaybı önlemek amacıyla yapılan eylem “ mantığına götürecektir. Bu ise,
|